Ana içeriğe atla

Tanıdık, bildik hikaye: Yugoslavya'da ABD kamu diplomasisi


 Tito-Stalin ihtilafı Haziran 1948.


Dönemin Yugoslav partisinin "sözcüleri" Borba, Vjesnik, Politika şaşkın.

O yarıkta ABD kamu diplomasisi elverişli münbit bir alan bulur.
"Yugoslav tarzı sosyalizm" bölgede Amerika'ya "komünist bir müttefik" hediye eder.

Kardelj'in yabancı memleketlerle -hususen ABD ile- "aktif barışçıl işbirliği" dediği doktrin bu döneme ait.

Sonrası malum. 56'da Budapeşte'nin Sovyet işgali, Nehru, Nasır ve diğerleri.
Truman ve Eisenhower doktrinlerinin ortak yanı Tito'yu suyun üstünde tutmaktır. Sovyet dışında da sosyalizmin mümkün olduğunu cümle aleme göstermek için Yugoslav milliyetçiliği desteklenir.
50'lerin ortası ama en çok 60'lar artan refahın da desteğiyle Yugoslavya'da Amerikan kültürünün revaç bulduğu yıllar. Evlerin içi, mutfaklar, mimari ve tabi ki Yugoslav süpermarketleri bu etkinin temaşa mekanları.

Amerika bir çok enformel kanaldan Yugoslav gündelik hayatını "modernleştirir". Kıyafetler, müzik, sanatsal biçimler kamusal alana bu dönemde sızar. "Cocacola sosyalizmi" diyenler var bu dönüşüme.
USIA, Amerikan Enformasyon Ajansı 1953'ten itibaren Yugoslavya için politik sonuçları olacak kültürel uzun vadeli bir politika belirler. Yumuşak Güç unsurları tüm bu hikayenin merkezindedir. USIS merkezleri eliyle bu dönemde bölgede yoğun bir lobicilik ve faaliyetler dizisi uygulanır. Buralarda kurulan ağlar Yugoslav liderliğini, aydın kesimi, öğrencileri ve kamuoyunu etkiler. Yayınlar, filmler, kültürel değişim programları, radyo ve tv.
İlk USIS ofisi 1945'te Belgrad'da açılır. Sonrasında 48'de Novisad, 51 Zagreb, 70 Ljubljana ve 73 Sarajevo. Amerikan gazete ve dergilerini bulabileceğiniz kamuya açık bir kütüphane, okuma odaları, sergiler, konserler, ingilizce kursları;Kültürel Temsil Programları...

Amerikan artistleri, korolar, gruplar, caz, bluz, tiyatro oyunları, ressamlar, atletler, akademik paneller, "Amerika'nın sesi" ni Amerikan siyasaları için Yugoslav kamuoyunda duyurup durur.

Zagreb ve Belgrad uluslararası ticaret fuarları Amerikan rüyasını taşır. Zengin, müreffeh, bilgi ve teknolojinin menbaı ABD.
Fullbrightlar, Ford programları yönetici eliti hedefler.

İşte tanıdık hikaye. Anlatılıp duruyor.
Bizdeki hikaye ile birlikte okumalı. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YETERSİZ BAKİYE (ÖYKÜ)

Abi yetersiz bakiye diyor. Karşı taraf "ne diyor" diye sormuş olmalı telefonda. Yetersiz bakiye diyor abi. Sen ödedin değil mi geçen ayın borcunu. Abi ödedin de niye yetersiz diyor bu Allah aşkına. Sıradaki orta yaşlı hanım sabırsız. Bukleli saçlarına üfürüyor sıkıntıdan. Püf diyor. Bukle havalanıyor. Ablanın aceleden ziyade tahammülü yok gibi. Göz göze geliyorlar. Gözünü oyar adamın abla alimallah. Elinde kedi maması gözüne çarpıyor. Celal sırıtıyor en masum haliyle, abla kusura bakma hemen halledeceğim diyor. Celal'in rengi ruhsarı solmuş beti benzi atmış, alı al moru mor. Yer yarılsa içine girse. Dokunsan ağlayacak. Sinirden değil mahcubiyetten. İsmi Celal kendi pamuk. Kızdığını gören olmamıştır. Sinirleri alınmış mübarek. Hafif yanaklı, bembeyaz surat. Utanınca vücudunun bütün kanı yanaklara doluyor sanki. Bildiğin beş yaşında oğlan çocuğu. Oldu bitti utangaç Celal. Sosyal mobik mi fobik mi ondan işte. Komşunun kızı Yasemin öyle diyor. Yasemin fingirdeğin önde gideni...
Latin Amerikalı Kalkınma Eleştirileri Modern Dünya Sistemi’nin en önemli çevre unsurlarından biri olarak Latin Amerika’dan hakim kalkınma paradigmasına yönelik eleştiriler esaslı bir yekûn tutuyor. Şilili Manfred Max Neef’in, Meksikalı Gustava Esteva’nın, Kolombiyalı Arturo Escobar’ın ve makaleyi de kaleme alan Arjantinli Maristella Svampa’nın katkılarıyla ilerleyen bu eleştirel literatür hakkında bilgilendirici bir makale. Umarım faydalı olur.   Latin Amerikalı Kalkınma Eleştirileri Latin Amerika’da hakim kalkınma nosyonuna yönelik eleştirel yaklaşımlar Roma Kulübü’nün [1] 1972’de yayımladığı “Büyümenin Sınırları” raporuna kadar gider. Bu eleştiriler sürdürülebilir kalkınmadan emtia öncülerinin yayılmasına kadar uzanan geniş bir yelpazede çağdaş bir içeriğe sahiptir. Latin Amerika düşüncesindeki üç kilit meseleyi şöyle sıralayabiliriz:   1.       Tüketim toplumu eleştirisi (70-80 ler) 2.       Post kalkınmacı eleştiriler (90’...
  Han'ı irfanla okumak... Byung Chul Han çağdaş bir düşünür, 1959 doğumlu. Güney Kore asıllı, metalürji okuduktan sonra Almanya’ya göç etmiş. Berlin Üniversitesi’nde Kültür teorisi, sanat, estetik dersleri veren bir profesör. Bugünlerde “Güzeli Kurtarmak” isimli hacim olarak ince ama derinliği olan kitabını lezzetli bir tercüme ile azar azar okuyorum. Han’ın kitabını Mustafa Tatcı hocamdan yıllardır şerhlerini dinlediğim Yunus Emre ve Niyazi Mısri’nin zihnimde biriken nutukları ile birlikte okuduğumu farkettim. Böylesi çağdaş düşünürleri tanıdıkça bizim irfani geleneğimizi dünya dillerine açmanın önemine bir kez daha ikna oluyorum. Öyle sanıyorum ki çağdaş filozoflar büyük bir emek çektikten sonra bizim irfani geleneğimizin ancak kıyılarına varabilecekler ve 21. Asır bu irfanın küresel kültüre daha çok mal olduğu, daha çok anlaşıldığı bir zaman dilimi olacak. Üzülerek söylüyorum ama bu kaynağa bir kez ulaştıklarında da bizim yakın tarihimizin mahalle kavgalarından, kendi tarihi ve...